11 Ocak 2012 Çarşamba

Asker Dostu Nagihan...

   Selim,2004 yılında askerden izine gelmişti ve bır akşam üstu sokağında oturup eski günleri hatırlıyorken..o sırada karşıdan ıkı kadının geldığini gördü. birisi arkadaşının annesıydı ama diğerini tanımıyordu.çok samımı değillerdi ama Selim askerden yeni geldıği için,arkadaşının annesiyle hoşgeldin muhabbetine girdi ama o gözlerini kızdan alamıyordu.
Nagihan,sarışın ve oldukça seksi bir kadındı.Selim,askerliğinde vermiş olduğu abazalıkla,adeta gözleriyle kadını yiyordu.O da Selimden etkilenmişti.

Muhabbet bitip ayrıldıktan sonra Selim,"acaba bu tatlı şey nasıl yenir" diye içinden geçirdi.

Birkaç kere daha  mahallede karşılaşıp ayaküstü muhabbetleri yaptılar.
Selim,Nagihan'ın mahalleden biriyle nişanlı olduğunu ve yakında evlenecek olduklarını öğrenince onu tavlamaktan vazgeçti.nişanlısı da Selim'in mahalleden arkadaşıydı.


   Selim,tekrar askere gidip geldikten sonra aylar geçmişti.
döndüğünde Nagihan evlenmişti bile ama Selim mahallede olduğunda,Nagihan neredeyse camdan hiç ayrılmıyordu.kaçamak kaçamak dışarıyı süzüp,tekrar içeriye dönüyordu.
evlı olduğu için,Selim ona mahallede yaklaşmaya pek cesaret etmiyordu.
zaten askerlik onu biraz yabanileştirmişti.tekrar sivildeki hayatına henüz alışıyordu.
aslında Selimin böyle olması Nagihanın ona olan ilgisinin başlıca sebebiydi.

   Bır gun öğlen mınubuste karşılaştılar.
Merhabalaştıktan sonra,
Selim,Nagihanın elindeki torbaları görünce,"nerden?" diye sordu.
Nagihan da,evdekilerin olmamasını fırsat bilerek,
her hafta mutlaka bir kez gittiği  alışveriş merkezinden bugün gidip alışverişini tamamladığını söyledi.
Selim,"evdekiler nereye gitti?" diye sorunca;
Nagihan; bugün nişana gittiklerini ve geceye kadar dönmeyeceklerini söyledi.

  Minibüsten indikten sonra yol üstünde,Nagihan; "ben bir akşam çayı yapıcam.gelmek istersen buyur gel.hem istersen bana askerlik anılarından bahsedersin:) ben de bugün evde yalnız sıkılırım zaten" dedi
Selim,bu davete biraz şaşırmıştı ama bozuntuya vermedi.
"askerlik hep aynı işte,biraz sıkıcıydı " dedi.
Nagihan; "ya heralde öyledir..neyse anlatırsın istersen.
zaten ben de evde yalnızım bugün.benim de canım çok sıkılır.istersen 1 saat sonra gel
ben de çayı demlemiş olurum.oturur konuşuruz.ne de olsa sen yabancı değilsin,kocamın arkadaşısın" dedi.

 Evet,Nagihan'ın kocası Selimin mahalleden arkadaşıydı.
çok samimi olmasalarda,12 senedir aynı mahhallede oturuyorlardı.
ama evine gelmesi için neredeyse ısrara başlayacak olan karısını kırmayaktı ve en azından çayını içecekti.

 Selim; "tamam o zaman,ben tam bir saat sonra gelirim" dedi  ve oturdukları sokağa çok yaklaştıklarından yolun ortasında durup,"ben üst sokaktaki markete bi gireyim,1 saat sonra gelirim,görüşürüz"dedi.
Nagihan da; "hımm.tamam o zaman görüşürüz"dedi ve ayrıldılar.

 Selim,1 saat sonra(saat beşte) çaktırmadan binaya gırdı.bir kere kapıyı çalınca.Nagihan çok bekletmeden hemen kapıyı açtı.nagihan kapıda biraz telaşlıydı.Selim'i bir an önce içeri almak istiyordu.


Nagihan,üstüne açık bir elbise giymeyi tercih etmişti ve altına sütyen giymemişti.

zaten malını mülkünü de teşhir etmekten pek çekinmeyen bir kadındı.


Nagihan,Selim i bekletmeden oturma odasına götürdü ve "sen az otur,ben çayları koyayım" dedi.

 Nagihan çaylarla gelince Selim teşekkür etti. çaylarını içip kısa bir süre havadan sudan konuştular,
Nagihan tekrar çayları tazelemeye gitti.elinde çaylarla geri döndüğünde,Selim;"sağol sana zahmet oluyor.artık sonrakileri ben tazeliyeyim:)"dedi.
Nagihan;"yoo zahmet olmuyo.sen misafirsin,sen otur:)"dedi.

Selim de;"olmaz valla ben de koyacam:)"deyince,

Nagihan Selimin konuşmasındaki maksatı anladı ve;"olur mu hiç öyle şey,sen misafirsin-sen koyamazsın:)?"dedi.
Selim de Nagihanın amına bakıp tekrar gözlerine baktı ve  yerinden kalkıp Nagihan'ın yanına oturdu.elini nagihanın bacağına koyup;"Nagihan,izin ver bardağını doldurayım"dedi.

Nagihan birşey demedi.gözleri şişmiş olan Selimin pantolonunun önüne takıldı.
sonra gözgöze geldiler ve Nagihan;"sen bardak derken benim amımdan mı bahsediyon lan yoksa?"diye sorunca,Selim birşey demeyip Nagihanın dudaklarına yumuluverdi.
Nagihan karşı çıkmamıştı.Selim tutkulu bir şekilde öpüyordu.
Selim,bir süre Nagihanın dudaklarını ve boynunu öpüp emdikten,baldırlarının da iç ve dış kısımlarını da iyice okşadıktan sonra,
Nagihan zevke gelmişti ve Selime;
"sik bakalım sik.
bakalım nasıl sikiyon"deyince,
Selim,pantolonunun düğmelerini açıp sikini meydana çıkardı ve Nagihanın eline tutuşturdu ve
"sikecem tabii nagihan,bak evine kadar gelmişim-sikmeden bırakırsam ayıp olur artık:)"dedi..


Nagihanı kendine çekerek yine bir süre yalayıp emdikten,bir yandan da elleriyle arkadan kalçalarını avuçladıktan sonra Nagihanın kafasını hafifçe sikine doğru bastırdı.



Selimin siki Nagihanın kocasınınkinden biraz daha büyüktü.
Nagihan,Selimin sikini de sevmişti.
Nagihan,siki ağzına alıp emmeye başlamıştı bile.

Nagihan,selimin sikini emerken kendinden geçmişti..ne de olsa o da azmıştı ve selimden hoşlanıyordu..



Nagihan adeta yarağa yumulup somurmaya başlamıştı.
daha arzulu bir biçimde emiyor,
arada bir ağzından çıkarıp yalıyor,öpüyor,sonra tekrar ağzına gömüyordu.
Daha askerden yeni gelmiş olan Selimi adeta zevkten uçuruyordu.



Bir süre sonra Selim yarağı Nahihanın ağzından çıkarttı ve onu soymaya başladı.
bu arada kendisi de çırılçıplak soyunmuştu
Nagihanın güzel vucudu ve tertemiz amcığı Selimin iştahını daha da açmıştı..
Selim;"oy amını yiyeyin senin ben"diyerek Nagihanın amına yapıştı.yalıyor,emiyor,adeta Nagihanın bacaklarını açmış,arasını yiyordu.



Selim,sonra,Nagihanı koltuğa yan yatırdı.
bacaklarını ikiyana açıp yarrağını sokabildiği kadar sulanmış olan amcığa geçirdi-sonra yavaşça ileri geri haraket ettirip köklemeye başladı.
Selim ama girerken;"ohhhh amını yiyeyim senin yavrumm.niye daha önce söylemedim?ne güzel am varmış sende böyle"diyordu.

Nagihan ise yarrağı köküne kadar yiyince iyice kendinden geçmişti.

Selim,artık iyice kıvama getirdiği Nagihanı yavaşça doğrultup kucağında sikinin üstüne oturtmaya çalışıyordu.


Selimin amacı Nagihan'a iyice kökleyebilmekti.

Selim Nagihanı kucağa yatırmış alttan geçiriyordu.
Nagihan da Selim'e;
"ohhh sik sik"
diyerek iyicene kucağına yayılmıştı.

Nagihanın zevkten o biçim kucağına yattığını gören
Selim de tam ritmini bulmuştu.

İyice kucağına çekip Nagihana alttan tempolu bir biçimde döşüyordu.
Nagihan da iyice zevke gelmiş.kendini Selime teslim etmişti.
Nagihan yine "sik sik"diye inliyordu.

Selim fırsatını bulmuşken nagihanı hemen bırakmayıp iyice sikti.

Nagihan "amıma boşalma"demişti.


Selim boşalmaya çok yakın sikini çıkarttı ve Nagihanın yüzüne püskürtmeye başladı.

Nagihan,döllerin,ağzının çevresine yapışan ve ağzının içine giren bölümünü yuttu.
geri kalanını da yanaklarına krem sürer gibi dağıttı.


Birlikte bir sigara içtiler.biraz konuştular.sonra Selim Nagihana tekrar yumuldu.
sonra yine dakikalarca nagihanı tekrar değişik pozisyonlarda siktikten sonra üstünü giyinip yakalanma endişesi yüzünden kendi kendine şimdilik bu kadarlık yeter dedi ve evi terk etti.

Nagihan,gerçekten amı götü yerinde seksi bir kadındı.
Selim,Nagihana doymamıştı.onu daha sonra da mutlaka sikecekti.
Bir sonraki seferde Nagihanı kendi evinde çağıracaktı..
Nagihan,Selimle ikinci kez buluşmaya hayır diyemedi.
Selimin Onu sikmesi hoşuna gitmişti.
Nagihan henüz 4 aylık evli olmasına rağmen,kocasıyla bazı sorunlar yaşamaya başlamıştı bile ve bu günlerde,evlendiği için de bazen pişmanlıklar yaşıyordu.

5.gün selimi mahallede görünce bakkala gitme bahanesiyle dışarı çıktı ama üst sokaktaki markete doğru yöneldi.selim de az ötedeki diğer sokaktan hızlıca yürüyüp karşısına çıkmayı başardı ve kimse farketmeden konuşup ikinci sikiş için söz kestiler.

Bu sefer selim sözlüsünü kendi evine çağıracaktı.

Ertesi gün Selimin evinde buluştular.
O gün Selim,Nagihanı,akşam kocasının işten dönme vaktine kadar evine kapatıp yakalanma korkusu da olmadan  evire çevire sikti.

Bundan sonra Nagihanla bir daha takılmadı çünkü birkaç gün sonra tatil kentlerinden birinde çok cazip bir iş bulmuş ve apar topar bu sezonluk iş için kentten ayrılmıştı..


Eda İle Götten

Eda,19 yaşında,her erkeğin mutlala sikmek isteyeceği türden seksi bir kızdı.
Mert ondan 3 yaş büyüktü.onunla kalabalık bir arkadaş partisinde tanıştılar.
Birlikte anlaşıp,partiden ayrılarak Mert'in evine gittiler.
Mert,zaten takside de boş durmamıştı ve Eda'yı eve atar atmaz okşayıp öpmeye başlamıştı bile.


Mert aceleci davranıyordu.partiden çıkardığı seksi Eda'yı bir an önce sikmek istiyordu.
Kısa bir süre Eda'yı soymadan ayaküstü okşayıp kokluyordu.
Eda'nın elbiselerini çıkarmadan onunla biraz oyalanmak istiyordu.
Mert,kıyafetlerle sex yapmasından hoşlanan zevkli bir gençti.
Eda'nın göğüslerini elbisesinden kurtararak dışarı çıkardı.
Çılgınca yalayıp emiyordu.hatta Eda'nın memelerini adeta yiyordu.

Sonra kendi pantolonunu çıkartıp Edaya sikini ağzına alıp yalamasını söyledi.

Eda,Mert'in bu teklifini reddetmedi ve hiç vakit kaybetmeden eğilip Mert'in sikini yalamaya başladı.


Mert,Eda'ya sikini birkaç dakika yalattıktan sonra onu tek kişilik koltuğa yatırıp amını yalamaya başladı.Eda zevkten iyice çözülmüştü.
Ama Mert'e,bakire olduğunu ve götüne sokmasını söyledi.
Bunu duyan Mert, bir süre Eda'nın göt deliğinin çevresini yaladıktan sonra Eda'nın götdeliğini de sikilmeye hazır hale getirmişti.
Artık Edayı koltuğa domaltıp yarağının kafasını aniden bastırıp soktu.
Eda en sonunda götüne istediği yarrağı yemişti.


Eda,Mert'in yarağını sevmişti ve onun götüne girip çıkmasından oldukça keyif alıyordu.

Eda götten yemeye alışkındı.
daha önce birçok erkekle beraber olmuştu.

Mert,Eda'yı domaltarak bir süre siktikten sonra,bu sefer de Edayı adeta götünden kucaklamış sikiyor,güzel götün keyfini çıkartıyordu. Eda,Mert'in kucağında olmaktan ve götüne yemekten çok memnundu.neyse ki bu gece de götüne sokacak birşey bulmuştu.
Edanın da keyfi yerindeydi.


Mert,güzel götün tadına vardıktan sonra boşalacağını söyleyince,Eda,eliyle onu boşaltmak için sikini götünden çıkartıp Mert'in önünde diz çöktü.
Mert neredeyse hemen boşalıverdi.
Eda bir süre daha Mert'in boşalmış olan sikini yalayıp emmeye devam etti.


Mert Eda'yı bir kez daha götünden sikti..sonra uyuyakaldılar.

Mert ve Eda o günden sonra görüşmemişlerdi..